Ses bozukluğu, kişinin yaşına ve/veya cinsiyetine göre, normal olmayan ses üretimi ve/veya sesin kalitesi, tizliği, şiddeti, tınısı ve süresinin uygun olmamasıdır. Nedenleri; Etiyolojik bağlantılar (Ses teli nodülü, kist, polip, reinke ödemi, paralizi, larenjit, granülom, papillom, sulkus vokalis, reflü vb.), yanlış kullanım (Bağırma yüksek sesle konuşma, sık boğaz temizleme ve öksürme.), alkol kullanımı (Alkol midede asit salgısını arttırarak reflüye neden olur.). Belirtilerden bazıları; konuşma esnasında zorlanma, boğazda yanma ve acıma hissi, seste kısılma (15 günden fazla süren), ses kalitesinde bozulma, nefes koordinasyonunda güçlük ve ses şiddetinde anormalliklerdir.

A- Fonksiyonel Ses Bozuklukları

Fonksiyonel ses bozuklukları, herhangi bir görünür hastalık olmaksızın karşımıza çıkarlar. Bunlara sebep olarak ses kaslarının yanlış kullanımı, ses tellerinin suistimal edilmesi ve psikolojik etkenler sayılabilir.

Yaşamın zorlukları ve üzerimize yüklediği stres, doğduğumuzda sahip olduğumuz diyafram solunum tekniğinden uzaklaşmamıza sebep olur. Böylece gırtlağımızı etkileyen yardımcı solunum kaslarını kullanmaya başlarız. Göğüs kafesi, omuz ve boyun kasları, sesin oluşturulduğu soluk verme işlemi sırasında kasılarak gırtlağın dört bir yana doğru sanki halatlarla çekilerek rahat hareket etmesini engeller. Bu durumda istenen sesi çıkarmak için yanlış kaslara başvurulur. Bu yanlışlık kısılma olana kadar sürüp gider.

Uzun süreli larenjit mide asit reflüsü ve sigara kullanımında ses tellerinde ödem şeklinde şişmeler olabilir. Bu durumda ses telleri adeta içi su dolu balona benzer. Ses tonu kalınlaşır ve özellikle bayanlarda önemli bir sorun haline gelir. Sesleri kalın erkek sesine dönüşen bayanlarda sosyal hayatta sıkıntılar oluşabilir. ‘Kronik Reinke Ödemi olarak tanımlanan bu hastalıkta ses terapileri ile oldukça başarılı sonuçlar almak mümkündür.

Ergenlik çağında bedenin pek çok yerinde olan değişim, özellikle erkek çocuklarda seste de çocuksu ince sesten erkeksi kalın sese doğru çok belirgin farklılıklara sebep olur. Bazen sesteki değişim beyin tarafından kabullenilmez. Ancak artık gırtlak yapısı değiştiği için çok farklı bir mekanizmayı kullanarak ince ve metalik bir ses çıkar. Bu durum, Puberfoni veya mutasyonel falsetto olarak bilinir. Tıpta bu kadar ciddi sorunlara yol açan ancak tedavisi de aksine çok kısa ve basit olarak hiçbir ilaç ve cerrahi kullanılmadan bir veya birkaç ses terapi seansında kesin çözüme kavuşabilen hastalık yok gibidir.

B-Organik Ses Bozuklukları

Sesi etkileyen görünür sebepler mevcuttur. İltihabi durumlar; kist, nodül, kanser gibi kitleler vb sayılabilir.

Sesi etkileyen iltihabi bozukluklar, yalnızca ses tellerinin değil ses enerjisini üreten akciğerlerin(bronşit, zatürree vb) ve sesin şekillendirildiği boğaz, ağız ve burunda (Larenjit, farenjit, bademcik iltihabı, sinüzit vb) da gelişebilir. Ses tellerinde gelişen kitleler farklı kategorilerde incelenebilir. Sık görülenlerine örnekler verebiliriz:

Ses teli nodülleri, sıklıkla sesin yanlış kullanımı sonucu gelişirler. Vuran ayakkabının ayaklarda oluşturduğu nasırlara benzetilebilir.

Ses teli polipleri ses teline kanama sonrasında ses tellerinin genellikle birisinde gelişir. Nefesi daraltabilen büyüklüklere ulaşabilen poliplerin tedavileri ses terapisine eklenebilen cerrahidir.

Sesi etkilememekle beraber reflü veya hiperfonksiyonel ses bozukluklarında aşırı temasa bağlı granülom gelişebilir.

Ses tellerindeki kitleler her zaman iyi huylu olmayabilir. Uzun süren ses kısıklığının altından gırtlak kanseri de çıkabilir. Teşhisin erken yapılması burada tedaviyi çok etkiler.

C- Nörolojik (Sinirsel) Ses Bozuklukları

Ses Teli Zayıflığı (parezi) ve felci (paralizi): Bir ya da iki ses telinin hareketlerinin zayıflaması veya tamamen felç olmasıdır.

Belirtileri şunlardır:

-Ses kısıklığı,

-Ses yorgunluğu,

-Konuşurken boğazda ağrı veya gerginlik,

-Yiyecek veya içeceklerin soluk borusuna kaçması ve öksürük,

-Konuşurken nefes yetmezliği olması veya nefes nefese kalma,

-Solunum problemleri ve nefes açlığı

Ses teli zayıflığının (parezisi) sebepleri şunlardır:

-Viral enfeksiyonlar ( üst solunum yolu enfeksiyonları)

ses teli sinirinin zedelenmesi. Kaza, boyun fıtığı veya guatr ameliyatı vb.

-Gırtlak kas ve sinir problemleri

-Ses tellerini kontrol eden sinire tümör nedeniyle bası olması

-Genel anestezi tüpünün ses teli sinirine bası yapması

-Sessiz reflü

-Sebebi bilinemeyen

Ses teli felci

Ses teli felçleri gırtlak kaslarını hareket ettiren sinirlerin çalışmaması sonucunda meydana gelir.

Genellikle tiroid (guatr) operasyonları sonrasında, operasyon sırasında ses teli sinirinin hasar görmesiyle ya da başka travmatik – nörolojik faktörlere bağlı olarak, ses tellerinden birinin ya da her ikisinin felci görülebilir.

Ses felci durumunda, ses telinin felç olduğunda son aldığı pozisyona bağlı olarak, ciddi ses kısıklığı ya da nefes alma problemleri, nefes darlığı ortaya çıkabilir.

Tek taraflı ses teli felci

Ses teli ortadaysa ses normaldir, fakat dış yandaysa hafif ses değişiklikleri kalır. Fakat ses telleri birbirinden belirgin derecede ayrıysa ciddi bir ses kısıklığı ortaya çıkar.

Çift taraflı ses teli felci

Ses telleri; orta hatta veya orta hatta yakın konumdaysa çok iyi ses çıkarırlar. Ancak nefes almada belirgin sorunlar olacağı için acil müdahale gerektirir.

Gırtlağın duyusunu sağlayan sinirin felci

Duysal sinir; ses telinin gerginliğini de değiştirir. Bu sinirin felcinde, boğazda basınç hissi, boğaz temizleme ihtiyacı, hafif derecede ses kısıklığı ortaya çıkar. Çift taraflı duyusal sinir felçlerinde ise yiyecek ve sıvıların akciğere kaçması kaçınılmaz hale gelmektedir.

Ses Teli Zayıflığı ve Felcinde Tedavi ve Terapi

Ses telinin felç olduğunda son aldığı pozisyona bağlı olarak, ciddi ses kısıklığı ya da nefes alma problemleri ortaya çıkabilir. Ses teli zayıflığı saptanan kişide şikayetlerin ciddiyetine, kişinin mesleğine (günlük hayatta ses kullanma yoğunluğuna…) ve ses teli zayıflığının spontan iyileşme ihtimaline göre farklı yöntemleri uygulanır. Ses terapisi ile zayıf olan ses telinin kuvvetlendirilmesi ve ses tellerinin kapatılmasının sağlanmasına yönelik teknikler uygulanabilir (Vokal Fonksiyon Egzersizleri, Rezonant Terapi ve ya Elektro Terapi); Duysal sinirin tek taraflı paralizi durumunda ise çeşitli cerrahi yöntemlerin yanı sıra (ses teline enjeksiyon ve ses telinin pozisyon ve şeklini düzeltme ameliyatı.) paralizinin olduğu tarafa göre, kafayı sağa ya da sola çevirerek felç olan ses telini kompanse ederek konuşma sağlanabilir. Çift taraflı paralizi durumunda ise boyna delik açılmasını gerektirebilir. Burada amaç, besinlerin akciğerlere kaçışını engellemek, solunumu garantiye almaktır.

Ses terapisi

Hastalara ses sistemlerini kullanarak mümkün olan en iyi sesi nasıl üreteceklerini, zarardan ya da hastalıktan nasıl geri döneceklerini ve nasıl korunacaklarını öğretmeyi amaçlayan ve ses üretim fizyolojisinin dengesini teşvik eden, nefes koordinasyonuna yardım eden, ses üretimi ve ses tellerinin sağlığı için gerekli uygun perde, yükseklik ve ses kalitesini sağlamaya yönelik egzersizleri içeren bir programdır. Sese zarar verecek çevresel etkilerin ve davranışların azaltılması ya da yok edilmesi ile birlikte sesin sağlıklı kalması için gerekli kullanım ve bakımın sağlanması için rehabilitasyon programının bir parçası olarak koruyucu bir yaklaşımdır. Hastalığa ve semptomlarına göre uygulanan terapi teknikleri değişmektedir.

Savaş Çelik

Uzman Dil ve Konuşma Terapisti